iskender pala'ya göre hikayesi şöyleymiş, eski zamanlarda hamile ya da yeni doğum yapmış hanımların aşerdiklerini yiyemedikleri zaman göğüşlerinin şişeceği veya sütlerinin kesileceğine inanılırmış. bu nedenle hanımlar aşerip de ulaşamadıkları bir şey olunca sanki onu tadıyormuş hayaliyle avuçlarını yalayarak nefislerini köreltirmiş.
3
+
-entiri.verilen_downvote
bu deyimin bir başka hikayesi ise şudur: kışın karlı ve soğuk havalarda inine kapanarak, tabanlarının altını yalamak suretiyle karın doyurmaya uğraşan ayıların hareketinden alınmıştır. çünkü ayılar kışın arasa da yiyecek bulamaz hareket edecek olsa da, boşuna enerji harcamış olur. bunu iyi bilen ayılar kış uykusuna yatar. ayağını yalamakla yetinir yazın gelmesini bekler. avcunu yalamaktan başka yapacak bir şeyi yoktur.